16 Mayıs 2015 Cumartesi

İSTANBUL

İSTANBUL



                  İSTANBUL, Türkiye'nin nüfus bakımından en yoğun şehridir ve Ticaret hayatının kalbi burada atar. Birçok şirketin yönetim merkezlerinin olduğu finans merkezi konumundadır. Tarihin her döneminde önemini korumuş ve İmparatorluklara başkentlik yapmış önemli bir kültür merkezidir.

İstanbul'un öne çıkan gezi bölgeleri,Sultanahmet, Eminönü, Taksim, Beyoğlu, Karaköy, Ortaköy, Fatih, Eyüp, Fener, Balat, Üsküdar, Çamlıca, İstanbul Boğazı'dır.





                                                                                  İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en önemli şehri. İktisadi büyüklük açıdan dünyada 34., nüfus açısından belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da birinci sırada gelir.
İstanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. İstanbul kıtalararası bir şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası, Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin  39 ilçesi vardır. Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.






Boğazın kıyıları tarih boyunca değişik uygarlıklara yurt olmuş, MÖ 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede bir şehir devleti kurmasıyla gelişerek büyümüştür. Doğu Roma İmparatorluğu'na ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan ve günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük kenti olan İstanbul'un simgelerinden biridir ve gerek kentin, gerekse ülkenin yurtdışı tanıtımlarında baş ögelerden biri olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyan İstanbul Boğazı üzerinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet asma köprüleri bulunur. Bu köprüler İstanbul'un iki yakasını bağladığı gibi, Avrupa kıtası ile Asya kıtası arasında birer geçiş noktası yaratır. İstanbul halk taşımacılığının kilit noktalarından biri olan Boğaz'da kıtalararası ulaşım, deniz otobüsleri, yük, araç ve yolcu taşıyan feribotlar, şehir hatları vapurları ve yolcu motorlarıyla da desteklenmektedir.[6] Hâlen yapımı sürmekte olan deniz altı raylı sistem tüp geçidi Marmaray projesiyle iki kıta arasında kesintisiz bir demir yolu hattı oluşacak ve Londra'dan Pekin'e yalnızca demir yolunu kullanarak gitmek mümkün olacaktır.






















KAYNAKÇA

                              http://www.siyasetinnabzi.com/images/album/kiz_kulesi_istanbul_008.jpg
                              http://ucakbiletisec.com/blog/wp-content/uploads/2015/03/Istanbul.jpg
                                          http://www.goreme.com/istanbul-tours-2012.jpg

MERSİN

MERSİN




            Mersin ili, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz' kıyısındadır. Mersin, Akdeniz Bölgesinin Adana ve Antalya'dan sonraki 3. Büyük kenti olmanın yanında, Türkiye'ninde 8. Büyük Kentidir.Mersin'in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlar. Bu dönemde henüz bir köy olan bölge, göçmen bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapıyor ve adını da bu aşiretten alır.Ayrıca Kapadokya bölgesinden gelen Rumlar kent nüfusuna hakim hale gelmişler ve 1850'de kentte 5.250 Ortodoks Rum'a karşılık 1.600 Müslüman yaşamaktadır.



Hızla hayata geçirilen GAP Projesi, Ataş Rafinerisi ve sahip olduğu geniş hinterland sayesinde Mersin Limanı, Türkiye'nin en büyük limanı olma özelliğini taşıyor. Limanda bulunan 27 iskelenin 8 tanesi birbirlerine raylı bir sistemle bağlanmış. 1991 Körfez Savaşı'ndan bu yana yaklaşık 85 milyon dolar harcanarak yenilenen Mersin Limanının kapasitesi, son üç yıldır her sene %10 oranında artmış.




Kentin ticari açıdan önemi göz önüne alınarak, Türkiye'nin dört Serbest bölgesinden birisi burada kurulmuş. 785.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulan Mersin Serbest Bölgesi, başta tekstil firmaları olmak üzere yaklaşık 300 şirkete ev sahipliği yapmaktadır... Ayrıca, Mersin - Adana karayolu üzerinde cam, soda, gübre, tekstil, meyve suyu gibi sektörlerde faaliyet gösteren birçok önemli fabrika da bulunuyor."Türkiye'nin en yüksek üçüncü gökdeleninin" (Mertim Kulesi: 177 metre) bulunduğu Mersin Devlet Opera ve Balesi'nin bulunduğu 3. kenttir.


Mersin ilinin ilçeleri,Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Tarsus, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, ve Yenişehir'dir.

Mersin 321 km sahil şeridi ile Türkiye'nin önemli bir sahil kentidir. Mersin kıyılarının yaklaşık 108 km'lik bölümünü doğal kumsallar oluşturmaktadır.
Önemli tarihi ve turistik mekanlara sahip olmasıyla turizmde son yıllarda adını sıkça duyurmaya başlamıştır.
Alahan Manastırı, Cennet ve Cehennem, Kızkalesi, Ayaş, Yumuktepe, Soli-pompeipolis, Eshab-ı Kehf Mağarası, Anemurium tarihi kalıntıları, Kleopatra Kapısı gibi turizmde ilgi çekici mekanlara ev sahipliği yapmaktadır.
Önemli plajları ise Anamur, Kızkalesi, Susanoğlu ve Ayaştır.






                                                                                                        KAYNAKÇA

                           http://www.furkanhacamat.com/wp-content/uploads/2013/12/mersin-to-anamur.jpg
                                                             http://yurthaber.mynet.com/hakkinda/mersin

İLGİNÇ BİLGİLER

İLGİNÇ BİLGİLER

 

 

 

                   
               

Eğer Jüpiter, dünyamıza ay kadar yakın olsaydı bu şekilde görünecekti.







                                           



        

Bin saniye yaklaşık 16 dakika, bir milyon saniye yaklaşık 11 gün, bir milyar saniye yaklaşık 32 yıl ve bir trilyon saniye yaklaşık 32.000 yıl eder.













Gökyüzündeki yıldız sayısı dünya üzerindeki tüm plajlardaki kum tanesi sayısından fazladır.











Bill Gates Saniyede 200$ Kazanmaktadır.













İsviçreli Cece Leclere, Tıp Adamlarınca “megavizyon” Diye Adlandırılan Çok Üstün Bir Görme Yeteneğine Sahipti. Kumaşların, Kalın Astarlı Zarfların, Perdelerin, Hatta Bazen Tuğla Duvarların Arkasını Bile Görebiliyordu.




















KAYNAKÇA


http://onedio.com/haber/gercek-olduguna-inanamayacaginiz-20-ilginc-bilgi-272568
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/01/Bill_Gates_July_2014.jpg
http://www.porttakal.com/resimler/784000/785462.jpg
                                             

GİTAR

GİTAR



                     Gitar, parmakla veya pena ile çalınan, esasen sekiz şekline benzeyen, yan kısımları oval, sap üzerinde ses perdeleri olan, telli bir çalgı türü. Gitarlar genelde altı tellidir ve farklı çeşitlerdeki ağaç türlerinden yapılabilir. Gitar neredeyse her türlü müzik türünde kullanılan bir müzik aletidirgitarGitarın farklı türleri vardır.Bunlardan;

1- Klasik gitar: Klasik gitar, gitar türlerinin en ilkeli ve sadesi olarak tanımlanabilir. Gitarın gövdesinin ortasında ses deliği denilen yuvarlak bir boşluk bulunur. Gitarın telleri titreştiğinde gövdenin içinde bulunan hava titreşir ve tek çıkış noktası olan bu yuvarlak boşluktan dışarı ses olarak geri çıkar. Klasik gitarda; kalın 3 tel, ipek üzerine sarılmış çelik, ince 3 tel ise naylondur. Genellikle parmak ile çalınır. Klasik gitarda sağ elin görevi daha fazladır. Sağ eli kullanarak gitarda çok farklı ritim ve harmonikler oluşturulabilir. Genelde klasik ve flamenko tarzı müziklerde kullanılır
2- Akustik gitar: Görünüş itibariyle klasik gitarı andıran akustik gitarın gövdesi, klasik gitardan biraz daha şişman ve basıktır. Daha dar bir sapa ve çelikten yapılmış tellere sahip olması, akustik gitarın klasik gitarla arasındaki en büyük farktır. Tellerin çelikten olması, akustik gitarın klasik gitardan daha basınçlı gergin bir sapa sahip olmasını ve sesinin klasik gitardan daha sert ve temiz çıkmasını sağlar. Genellikle akustik gitarların en kalın 4 teli sarımlı çelik, diğer 2 teli ise sarımsız çeliktir. Akustik gitarlar genellikle penayla çalınır. Rock, Blues, ve caz müzik türlerinde çok kullanılan bir gitar türüdür.
3- Elektro gitar: Elektro gitar çok basit bir tanımla tellerin titreşimini gövdesinde bulunan manyetikler sayesinde elektrik akımına çeviren ve bir amfi yardımıyla akımı yüksek seviyede sese dönüştürebilen gitar türüdür. Diğer gitarlarla elektro gitarların kısımları aynıdır. Ek olarak elektro gitar için birkaç bölüm daha eklenebilir. Bunlar: Tremolo kolu, manyetikler, ses ve bas ayarı, switch... Elektro gitarın bir diğer özelliği ise diğer gitar türlerine göre çok daha hızlı çalınabilmesi.
4- Bas gitar: Çalışma prensibi elektro gitara benzer. Fakat sesi normal gitarlardan 1 oktav kalındır. Portede bas gitar için Fa anahtarı kullanılır. Değişik çeşitlerde bas gitarlarda bulunmaktadır: genelde 4 telli, 12 telli, 6 telli, 7 telli, 5 telli, perdesiz, kafasızdır.










KAYNAKÇA
http://gitar.nedir.com/

KEMAN

KEMAN



                           Keman'ın ilk kez nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte,ortaçağda İngiltere'de Fiddle,Almanya'da Fiedel,İtalya'da Lira da Braci,Fransa'da Viel  adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar Keman'ın atası sayılır. Lavignac, Keman'ın  Türklerin Kemençe'i guz (Oğuz Kemençesinden) alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebab'ından geliştirildiği öne sürülmüştür. 16. ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati, Paolo Maggini, Giuseppe Guarneru, Antonio Stradivarius Keman'a son şeklini vermişlerdir. Keman asıl biçimi korumakla birlikte 19. yüzyılda, bazı değişikliklere uğradı. Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun,köprü daha yüksektir. Keman'a orkestrada ilk olarak,1565 te St.Riggo ve Corteccia'nın eserlerinde yer verilmiştir. Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır. 



Keman, başlıca sekiz kısımdan ibaret bir çalgıdır. Bu kısımlar: Gövde, üst kısım, alt kısım, siyah tahta, telleri tutan köprü arkasındaki siyah abanoz kısım, eşik, salyangoz ve anahtarlardır. Yapımı zor olan kemanın boyu 60-62 santimetredir. Bunun 38 santimetresini gövde, 25 santimetresini ise sap teşkil eder. Keman yayı 75 cm uzunluğunda, reçinelenmiş at kılındandır, gövde, içi boş olup, ince tahtadan yapılır. Kemandaki teller sol, re, la ve mi (en kalın, kalın, ince, ve en ince) telleridir. Ekseriya kırmızımsı sarı, vişne çürüğü, bazen koyu sarı, turuncu, kahverengi, kırmızı cila ile renklendirilir. İnce uzun şekilli olan keman ucu çeneye dayanarak, sapı sol elle tutulmak ve parmaklar tellere basmak suretiyle ve sağ elin tuttuğu yay tellere sürterek çalınır.


















                                                                    KAYNAKÇA
http://www.turkcebilgi.com/keman
http://keman.nedir.com/

YAN FLÜT

YAN FLÜT




                      Batı müziğinde en çok kullanılan flüt cinsi olan yan flütün Çin'de M.Ö. 900 yılından beri kullanıldığı bilinmektedir. Flüt, Avrupa'ya 12. yüzyılda, öncelikle Almanca konuşulan bölgeler olmak üzere girmiş ve ilk önceleri çoğunlukla askeri bandolarda kullanılmıştır. "Alman flütü" isminin verilmesi bu zamana denk gelmektedir. Flüt daha sonra 16 ve 17. yüzyılda oda müziğinde kullanılan bir enstrüman haline dönüşmeye başlamıştır. Bu ilk flütler, 6 parmak deliğinden ibaret tek parçadan oluşmaktaydı. Ancak 1600'lerde flüt, birbirine bağlı 3 parçadan ibaret olarak yeniden tasarlanmıştır.

Yan flüt, orkestraların ve bandoların önemli bir melodi çalgısıdır. İlk zamanlarda abanoz ağacından yapılırdı. Günümüzde ağaç flütler hala kullanılıyor olmasına rağmen çok yaygın değildir. Bakır alaşımlı, gümüş, krom ve nikel gibi paslanmaz madenlerle kaplanmış parlak metallerden yapılanlar en çok kullanılanlarıdır. En değerlileri de gümüş ve altından yapılanlarıdır. Yan flütün iç çapı 1,9 cm, uzunluğu 67 cm'dir. Üç ana parçadan oluşmaktadır. Baş taraf hafif konik, orta ve uç kısmındaki parçalar silindirik boru şeklindedir. 








                                                                









                                                               KAYNAKÇA

                                                      http://yanflut.nedir.com/
               http://www.suskumru.com/wp-content/uploads/2012/08/yan-fl%C3%BCt.jpg

15 Mayıs 2015 Cuma

İREM DERİCİ

İREM DERİCİ





            İrem Derici, 21 Mart 1987 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Annesinin adı Jale Ediz, reklamcılık yapan babasının adı Hulusi Derici’dir. 4 yaşında org çalmaya başladı. İrem 5 yaşında iken anne- babası boşandı. İlkokula giderken Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano bölümünde eğitime başladı lise bitene kadar devam etti. Işık Lisesinden mezun oldu.





Acun Ilıcalı‘nın sunduğu 2011 yılında Mustafa Sandal, Hadise Açıkgöz, Hülya Avşar ve Murat Boz'un jüri üyesi olduğu O Ses Türkiye yarışmasına katıldı. Yarı finalde elendi.
Melih Kibar’ın bugüne kadar hiç duyulmamış son bestesi “Bensiz Yapamazsın hızlı bir giriş yaptı. Mayıs 2013′de “Düşler Ülkesinin Gelgit Akıllısı” adlı single ile Türkiye’de fırtına gibi esti. Sözü ve müziği Sezen Aksu ‘ya ait şarkının klibi Müyap kanalında 24 milyon izlenme sayısına ulaşarak bir rekora imza attı.
2014 yılının başlarında Neşet Ertaş şarkısı olan "Neredesin Sen"i coverlayarak bir tekli çıkardı.
İrem Derici asıl çıkışını 15 Nisan 2014′de “Kalbimin Tek Sahibine” adlı şarkı ile yaptı. Piyasaya çıktığı andan itibaren dijital platformlarda “en çok dinlenenler” arasına giren şarkı internet ortamında en fazla indirilen ve dinlenen şarkı olma başarısını elde etti. 

















Kaynakça
http://bugunkihaber.blogspot.com.tr/2013/07/irem-derici-kimdir-biyografisi-hayati.html
http://www.kimdirx.com/irem-derici-16736
http://sendeyim.com/uploads/foto_galeri/40647919_1.jpg.jpg
















Darüşşafaka

Darüşşafaka 




                 Türkiye’nin eğitim alanında ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti, annesi veya babası vefat etmiş, maddi olanakları yetersiz, yetenekli öğrencilere kaliteli eğitim olanağı tanıyarak, onların yaşamlarını değiştiriyor. 1863 yılından bu yana “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla varlığını sürdüren Cemiyet, bugüne kadar binlerce çocuğun, Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda çağdaş koşullarda okumasını, yükseköğrenimleri esnasında da burs almalarını sağladı.
Tarihi boyunca ülkenin gelişiminin bireylerin gelişmesine paralel olacağını özümseyerek, “eğitimle değişen yaşamlar” misyonunu benimseyen Cemiyet, 10 yaşında ailelerinden emanet aldığı çocukların; Atatürk ilkelerine bağlı, yaşam boyu öğrenen, araştıran, sorgulayan, çağdaş, özgüvenli ve topluma karşı sorumlu bireyler olarak yetişmelerini sağlıyor.
           
       

Bugün Türkiye’nin dört bir yanından sınavla seçilen 1.000’e yakın öğrenci, İstanbul Maslak’taki Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda, 9 yıl süreyle tam burslu ve yatılı okuyor.  Yabancı dil ağırlıklı kaliteli bir eğitim sürecinden geçen öğrenciler, sosyal ve kültürel anlamda da tam donanımlı bireyler olarak yetişiyor.Fatih'te inşa edilen okul binası, devletten halka yaygın bir bağışla gerçekleştirildi. Mimarı, Ohannes Kalfa idi. O yıllarda eski konak ve kışla yapıları okul olarak kullanılırdı. Yaptırılan Bina, okul olarak tasarlanmış ilk yapılardan birisi oldu. Mimarisi, kız ve erkek öğrencilerin bir arada okumasına olanak sağlayacak şekilde düzenlendi. Kız ve erkek öğrenciler için iki ayrı giriş yapıldı. Ancak karma sisteme geçiş, çok daha sonra gerçekleştirilebildi, okul 1974’e kadar sadece erkek öğrencilere hizmet verdi. Eğitim, 1994 yılına kadar Fatih’teki binada sürdürüldü. Binanın bulunduğu araziye 1953 (mimarı Emin Onat) ve 1973 yıllarında birer bina daha inşa edildi.






                                                                            Kaynakça
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/e/e4/Dar%C3%BCssafaka.jpg
http://www.darussafaka.k12.tr/hakkimizda/

Aziz NESİN...


AZİZ NESİN




 Aziz NESİN,1915 yılında İstanbul'da doğdu. 1937 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ni ve Harp Okulu'nu bitirdi. 1944 yılında subaylıkta gazete fıkra yazarlığına geçti. Marko Paşa,Malum Paşa,Merhum Paşa ve Alibaba isimli hikayeleri Sabahattin Ali ile birlikte yazdı.1956 yılında Düşün Yayınevi'ni kurdu.1962 yılında tek başına Zübük adlı mizah dergilerini çıkardı.Yazılarından dolayı hapse girdi,sürgün edildi.




1972 yılında NESİN VAKFI'nı kurdu.Bu vakfın amacı her yıl 4 öğrenci almaktı.NESİN VAKFI ilk edebiyat yıllığını 1976 yılında çıkardı.Aziz NESİN 40 tane hikaye kitabı,10 tane roman kitabı,6 tane anı,4 tane masal,6 tane fıkra kitabı,2 tane gezi,9 tane oyun,5 tane şiir kitabı ve 2 tane de konuşma kitabı yazdı.Çocuklar için yazdığı en güzel romanlardan biri Şimdiki Çocuklar Harika adlı romanıydı.Bu romanda iki arkadaşım mektuplaşmalarının ve başlarından geçe olayları anlatmaktadır.






  Kaynakça
http://www.turkcebilgi.com/aziz_nesin 
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/f/fd/Aziz_nesin.jpg
http://www.nesinvakfi.org/img/photos/bahce/%2Bbahce_02.jpg.jpg


ALİ NESİN


ALİ NESİN



                       Ali NESİN,Aziz NESİN'in oğludur. 1956 yılında İstanbul'da doğdu.İlkokuldan sonra ortaokulu İstanbul'da,liseyi de Saint Joseph Lisesi'nde İsviçre'nin Lozan kentinde tamamladı. ABD'de Yale Üniversitesi'nde matematiksel mantık ve cebir konularında doktora yapan Ali NESİN,1985-1986 yılları arasında  Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampusü'nde öğretim üyeliği yaptı. Türkiye'ye kısa dönem askerlik görevi için geldiği sırada "Orduyu İsyana Teşvik" iddiasıyla tutuklanarak yargılandı. Yargılanma sonunda beraat ettiği halde pasaport verilmediği için işine dönemeyen Nesin, sonunda yeniden passaport alarak yurtdışına gitti.1987-1989 yılları arasında Notre Dame Üniversitesi'nde yardımcı doçenç,ardından 1995'e kadar Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampusü'nde doçent ve daha sonra profesör olarak görev yaptı.


1993-1994 Öğretim Yılı'nı Bilkent Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak geçirdi.1995'te Aziz NESİN'in ölümü üzerine yurda kesin dönüş yaptı ve Nesin Vakfı yöneticiğilini üstlendi.Ayrıca Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü Başkanı olan Ali Nesin iki çocuk sahibidir. Kasım 2004'ten beri de Nesin Yayınevi genel yönetmenliğini yapmaktadır.Ali Nesin'in Matematik ve Korku,Matematik ve Doğa,Matematik ve Sonsuz,Develerle Eşekler,Önermeler Mantığı adlı kitaplarının yanısıra çeşitli dergilerde çıkmış bilimsel makaleleri ve İngilizce bir kitabı bulunmaktadır. Matematiksel araştırma alanı "Morley mertebesi sonlu gruplar "dır. Aynı zamanda, üç ayda bir yayımlanan,Matematik Dünyası adlı bir matematik dergisi çıkarmaktadır.




                    
          
                            













Kaynakça
http://www.turkcebilgi.com/ali_nesin
http://www.hurriyet.com.tr/_np/7163/23987163.jpg
http://www.haber5.com/i/haber/13/01/20/fc56/ali-nesin-amacimizdan-saptik.jpg